Değerli dostlar;
Yeşil Çevre Arıtma Tesisi, şehrimizin doğu bölgesinde 2006 yılından bu yana evsel ve endüstriyel atık suları isteni-len kriterlerde arıtmaya devam ediyor. 7 yıldan bu yana bu hizmeti, günde ortalama 50.000 metreküp atık suyu arıta-rak devam ettiriyor. Bu güne kadar arıttığı suyun miktarını varın siz hesaplayın. Kendi kendinize şu soruyu sormanızı rica ediyorum. ‘Yeşil Çevre olmasaydı ne olurdu?’ Milyon-larca metreküp su arıtılmadan doğaya salınacaktı ve hala salınmaya devam edecekti. Yeşil Çevre’nin kurulmasıyla toplumun her kesimi ile ilgili kazanımlar olmuştur. Bu kazanımları yerel yönetimler yönüyle, halkımız yönüyle, sanayicinin yönüyle ve ayrıca şehrimizi yöneten kurumlar yönüyle ele alıp her biri için ayrı ayrı yazılar yazabiliriz. Ben, konuyu bizim için öncelikli olan iki aktör yönüyle kısaca ele almak istiyorum. Bunun ilki; yerel yönetimler. Yeşil Çevre; şehrin doğu bölgesinde iki OSB, iki sanayi bölgesi ve toplam nüfusu 100 bini geçen iki ilçe nüfusunun evsel ve endüstriyel atık suyunu arıtmak sureti ile yerel yö-neticilerimizin ve alt yapı yönetim yetkisi olan kuruluşların çok büyük bir yükünü almıştır. Ve bu hizmeti hız kesme-den, gerektiğinde yeni yatırımları da yapmak suretiyle aksatmadan devam ettirmektedir. Bu hizmeti sunarken de yerel yönetimlerden maddi yönde herhangi bir katkı talep etmemektedir. Yeşil Çevre için meşru bir destek, ilgi ve gönülden bir teşekkür yeterli olacaktır. Umutla bu manevi sahiplenmeyi haklı olarak beklemekteyiz.
Meseleye aynı zamanda ortağımız olan bölge sanayici-lerimiz açısından baktığımızda, Yeşil Çevre’nin varlığının kendileri için ne kadar önemli olduğunun sanırım her geçen gün biraz daha farkına varıyorlar. Genel çoğunluğu Yeşil Çevre’nin önemini kavramış olmasına rağmen, sayı-ları azda olsa bazı işletmeler Yeşil Çevre’yi maddi manevi zor durumlara düşürecek, kendi çıkarları doğrultusunda bu tesisi küçültecek, birlik ve bütünlüğü bozmaya yönelik, esas itibari ile kendilerine de fayda getirmeyecek faaliyetler içine girerek, kurumun moral ve motivasyonunu bozacak eğilim içinde bulunmaktadırlar. Âcizane önerim Yeşil Çev-re’nin varlığındaki kazanımlarını düşünerek, yokluğundaki kayıplarının ne olacağını düşünmeleridir.
Değerli dostlar;
Yüceltmek başlığına dönerek yazımı sonlandırmak istiyorum. Yeşil Çevre Yönetim Kurulu, çalışanları, çevre ile ilgili kamu kurumları ve genel ekseriyette olan ortakları-mız, Yeşil Çevre’nin öneminin farkında olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Hiçbir fedakârlıktan kaçınmayarak gerekli yatırımları da yapmakta, yapmaya da devam etme azim
ve kararlılığındadır. Yeşil Çevre’yi bu güne getiren irade bundan sonrada aynı kararlılıkla, idealist çevre anlayışı ile çevreyi gelecek nesillere daha güzel bir biçimde taşıma ulvi duyguları ile yüceltmeye devam edeceklerdir. Yeşil Çevre, çevreye ve ortaklarımıza, çevrecilik konularında ki hizmet türlerini maliyet esaslı ve kaliteli biçimde artırarak devam edecek, ortakları için çevre sorunlarının çözüldüğü bir merkez olacaktır.
Yeşil Çevre, temiz su için... Saygılarımla